Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Selim Bıyık, AA muhabirine bal, polen, propolis gibi arı ürünlerinin şifa kaynağı olarak değerlendirildiğini anlattı.
Bu ürünlerin ekonomik değeri ve dünya ekonomisine katkısı bulunduğuna işaret eden Bıyık, "Bunun dışında bitkilerin sürdürülebilirliği, tozlaşması, doğal floranın tozlaşmasında bal arısının katkısı var. Bu anlamıyla yine dünya ekonomisine çok ciddi katkısı var. Bal arılarının kendi ürünlerinden daha yüksek oranda tozlaşma ile ekonomik değer yarattığı değerlendiriliyor." dedi.
Bal arısı kolonilerinin sera yetiştiriciliğinde de tozlaşmada kullanıldığını dile getiren Bıyık, şöyle devam etti:
"Tabii tek tozlayıcı bal arısı değil. Diğer böcekler, rüzgar da tozlaştırma faaliyetini yürütmekte ama koloni büyüklüğü anlamında ve gıda maddesi polen olduğu için tozlaşmadaki en önemli etken. Ticari olarak serada tarımsal bitkisel üretim gerçekleştiren yetiştiriciler, bal arısı kolonilerini kiralayarak seralarında tozlaştırma faaliyetinde kullanmakta. Açık alanlarda da bitkisel ve tarımsal üretimde bulunan yetiştiriciler, kolonileri kiralayarak tozlaştırma faaliyeti gerçekleştirmekte."
Haberin devamına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/surdurulebilir-tarimda-bal-arilari-onemli-rol-oynuyor/3183197
OMÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Kılıç yürütücülüğünde hazırlanan "Kenevir Atıklarından Yapılan Silaj ve Toplam Karma Rasyon Silajlarının Yem Değerinin On Vitro ve İn Vivo Yöntemlerle Belirlenmesi Enterik Metan Üretimi Üzerine Etkilerinin Shotgun Metagenom Yaklaşımı ile Değerlendirilmesi Projesi", TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında kabul edildi.
Çalışmaların 36 ayda tamamlanması planlanan projede OMÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Mehmet Akif Çam, Prof. Dr. İsmail Kaya, Prof. Dr. İsmet Boz, Doç. Dr. Levent Mercan ve OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç'ın yanı sıra Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Boğa danışman olarak görev alıyor. Projeye, lisans ve lisansüstü düzeyde 4 öğrenci katılıyor.
Prof. Dr. Kılıç, AA muhabirine, kenevir bitkisinin hasadı sırasında bazı kısımlarının imha edildiğini söyledi.
Kenevirin bu kısımlarının geviş getiren hayvanlarda süt veriminin artmasına ve metan gazı üretiminin azaltılmasına katkı sağladığını belirten Kılıç, "Besicilerimize bu konuda yardımcı olmak, metan üretimini azaltıcı bazı stratejilerle hayvanların beslenmesini desteklemek gerekiyordu. Bu kapsamda keneviri kullanabileceğimizi düşündük." dedi.
Haberin ayrıntılarına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
https://www.aa.com.tr/tr/yasam/omude-kenevir-atiklarindan-hayvan-yemi-uretilecek/3115260
OMÜ'nün kenevir konusunda en çok çalışma yapan üniversitelerin başında geldiğine işaret eden Öztürk, "İnşaat mühendisliğinden tıp fakültesine, sağlık bilimlerinden uzay mühendisliğine kadar birçok alanda araştırma yapılıyor. Kenevir alanında 40'a yakın araştırma yürütülüyor. " diye konuştu.
Kenevir yağının çok kıymetli olduğunu, birçok alanda değerlendirildiğini anlatan Öztürk, şöyle devam etti:
"Farmakolojide, tıpta, sağlık alanında çok değerli bir ürün. Elbiseden araba yapımına kadar birçok alanda değerlendiriliyor. Aslında değerlendirilmeyen kısmını kullanıyoruz. Bu da kenevirin yağı alındıktan sonra kalan, küspe dediğimiz kısmı. Kenevirin kendisi de küspesi de çok kıymetli. Proteinin yüzdesi oldukça iyi. Yağ asidi kompozisyonu çok ideal. Özellikle omega 3 yağ asitlerince çok zengin olması aranan bir özellik. Mineral ve vitamin değerleri de aynı şekilde güzel. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde çok güzel bir hayvan yemi. Bunları dikkate alarak hayvan yeminde birkaç deneme birden yürütmeye başladık. Bunlardan biri, yumurta tavuklarında kenevir küspesini kullanabilme imkanları. Yumurta tavuğu denememiz sonuçlandı ve çok güzel sonuçlar elde ettik."
Haberin devamına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.